... Gecenin neden yükseklerde sorusuna "çünkü herkesin bize ulaşmasını istemeyiz" diye cevap verdi Kardelen.
Papatyaları düşün diye sürdürdü sözlerini. İnsanlar yüzyıllardır ezip gidiyorlar o eşsiz varlıkları. Üstelik onların farkında bile olmadan. İşte bu yüzden fark edilmek istemedim hiçbir zaman, İstedim ki sadece varlığımın sebebi olan kar'ın kollarında olayım... Ama o huzurlu zamanların da sonu geldi ben bitmesini hiç istemesem de. Buldular beni...
Ama yine de vaz geçmedim sonsuz aşkımdan, o günden beri sadece yükseklerde açarım sevdiğimin kollarında daha uzun kalmak için. Yaz gelir Kar erir.. Ama yüreğimdeki bağ daha da kuvvetlenir. Toprağın altına çekilişimi hüzün olarak görürler. Oysa eriyen kar suları ile devam ederim yaşama, bir daha ki kışa kadar hayat enerjimi yine o verir bana...
Sözü bölmüş yine Gece "Peki neden yazın ortasında topraktan boy verdin?" Mutlulukla gülümsemiş Kardelen demiş ki:
"- Özledim... Sen özlemenin ne olduğunu bilir misin?"
Derler ki o gün gece vaktinden de erken çekilmiş zaman sahnesinden, yerini güneşe bırakmış. Ve Kardelen tüm cesaretini toplayarak Güneş'in karşısına çıkmış. Güneş, yapacak bir şeyi olmadığını, söylediğinde yine gülümsemiş kardelen ve demiş ki...
"Denemesem içim rahat etmezdi.Sevgili için olmayacak olanı denemek, olmadığında sabırla beklemek lazım bazen... Bedenler ayrı olsa da ruhlar bir nede olsa..."
Kardelen'in dileğini kırmayıp zaman sahnesinden erken giden gece, ve vaktinden önce gelen güneş o an yeni bir doğal olayın oluşmasına sebep olmuşlar.. Gece ile gündüzün eşit olduğu vakit yaşanmış... Dünyada bu olaya Ekinoks adı verilmiş.
Ve Ekinoks cennette "sonsuz aşk" demekmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder