Sonra...
Hep şizofrenik cümleler kurduğumu fark ettim,
Hem hepimiz biraz şizofren olmasak hayaller ne ise yarardı?...
Tnelu & Kiria
Kar Prensi ve Anka Kuşu'nun Masalı
16 Mayıs 2013 Perşembe
7 Aralık 2012 Cuma
Susmak... [Tnelu]
Anlatırsın...
Anlatırsın...
Anlatırsın...
An gelir; anlatamadığını hissedersin...
Susarsın...
Anlatırsın...
Anlatırsın...
An gelir; anlatamadığını hissedersin...
Susarsın...
25 Ekim 2012 Perşembe
... [Tnelu]
Yalnızlığım ve ben konuştuk,
Sabahlara kadar da; bir kardelen olamadık...
Ben belki bir kasımpatı idim umutsuz
Ve belki de umutlu...
Kim dinlerdi?...
Ve belki de kendi sessizliğim alışılageldiği gibi...
Ya da kimseler dinlemezdi,
Kendim bile...
Papatyalardı ezilen yalnızlığın ayakları altında...
Adım seslerinin yalnız duvarlarda yankılanan sesleri eşliğinde...
Papatya mı suçluydu?
Kasımpatı mı?
Her ikisinde de vücut bulan doğallık mı,
Kurbandı bayramında?
Kurban edilen etler miydi yaradana ulaşan?
Niyetler mi?
Kurban edilen niyet miydi?
İnsan mı?...
Sabahlara kadar da; bir kardelen olamadık...
Ben belki bir kasımpatı idim umutsuz
Ve belki de umutlu...
Kim dinlerdi?...
Ve belki de kendi sessizliğim alışılageldiği gibi...
Ya da kimseler dinlemezdi,
Kendim bile...
Papatyalardı ezilen yalnızlığın ayakları altında...
Adım seslerinin yalnız duvarlarda yankılanan sesleri eşliğinde...
Papatya mı suçluydu?
Kasımpatı mı?
Her ikisinde de vücut bulan doğallık mı,
Kurbandı bayramında?
Kurban edilen etler miydi yaradana ulaşan?
Niyetler mi?
Kurban edilen niyet miydi?
İnsan mı?...
17 Ekim 2012 Çarşamba
Kardelen ve Kar Part II
... Gecenin neden yükseklerde sorusuna "çünkü herkesin bize ulaşmasını istemeyiz" diye cevap verdi Kardelen.
Papatyaları düşün diye sürdürdü sözlerini. İnsanlar yüzyıllardır ezip gidiyorlar o eşsiz varlıkları. Üstelik onların farkında bile olmadan. İşte bu yüzden fark edilmek istemedim hiçbir zaman, İstedim ki sadece varlığımın sebebi olan kar'ın kollarında olayım... Ama o huzurlu zamanların da sonu geldi ben bitmesini hiç istemesem de. Buldular beni...
Ama yine de vaz geçmedim sonsuz aşkımdan, o günden beri sadece yükseklerde açarım sevdiğimin kollarında daha uzun kalmak için. Yaz gelir Kar erir.. Ama yüreğimdeki bağ daha da kuvvetlenir. Toprağın altına çekilişimi hüzün olarak görürler. Oysa eriyen kar suları ile devam ederim yaşama, bir daha ki kışa kadar hayat enerjimi yine o verir bana...
Sözü bölmüş yine Gece "Peki neden yazın ortasında topraktan boy verdin?" Mutlulukla gülümsemiş Kardelen demiş ki:
"- Özledim... Sen özlemenin ne olduğunu bilir misin?"
Derler ki o gün gece vaktinden de erken çekilmiş zaman sahnesinden, yerini güneşe bırakmış. Ve Kardelen tüm cesaretini toplayarak Güneş'in karşısına çıkmış. Güneş, yapacak bir şeyi olmadığını, söylediğinde yine gülümsemiş kardelen ve demiş ki...
"Denemesem içim rahat etmezdi.Sevgili için olmayacak olanı denemek, olmadığında sabırla beklemek lazım bazen... Bedenler ayrı olsa da ruhlar bir nede olsa..."
Kardelen'in dileğini kırmayıp zaman sahnesinden erken giden gece, ve vaktinden önce gelen güneş o an yeni bir doğal olayın oluşmasına sebep olmuşlar.. Gece ile gündüzün eşit olduğu vakit yaşanmış... Dünyada bu olaya Ekinoks adı verilmiş.
Ve Ekinoks cennette "sonsuz aşk" demekmiş...
Papatyaları düşün diye sürdürdü sözlerini. İnsanlar yüzyıllardır ezip gidiyorlar o eşsiz varlıkları. Üstelik onların farkında bile olmadan. İşte bu yüzden fark edilmek istemedim hiçbir zaman, İstedim ki sadece varlığımın sebebi olan kar'ın kollarında olayım... Ama o huzurlu zamanların da sonu geldi ben bitmesini hiç istemesem de. Buldular beni...
Ama yine de vaz geçmedim sonsuz aşkımdan, o günden beri sadece yükseklerde açarım sevdiğimin kollarında daha uzun kalmak için. Yaz gelir Kar erir.. Ama yüreğimdeki bağ daha da kuvvetlenir. Toprağın altına çekilişimi hüzün olarak görürler. Oysa eriyen kar suları ile devam ederim yaşama, bir daha ki kışa kadar hayat enerjimi yine o verir bana...
Sözü bölmüş yine Gece "Peki neden yazın ortasında topraktan boy verdin?" Mutlulukla gülümsemiş Kardelen demiş ki:
"- Özledim... Sen özlemenin ne olduğunu bilir misin?"
Derler ki o gün gece vaktinden de erken çekilmiş zaman sahnesinden, yerini güneşe bırakmış. Ve Kardelen tüm cesaretini toplayarak Güneş'in karşısına çıkmış. Güneş, yapacak bir şeyi olmadığını, söylediğinde yine gülümsemiş kardelen ve demiş ki...
"Denemesem içim rahat etmezdi.Sevgili için olmayacak olanı denemek, olmadığında sabırla beklemek lazım bazen... Bedenler ayrı olsa da ruhlar bir nede olsa..."
Kardelen'in dileğini kırmayıp zaman sahnesinden erken giden gece, ve vaktinden önce gelen güneş o an yeni bir doğal olayın oluşmasına sebep olmuşlar.. Gece ile gündüzün eşit olduğu vakit yaşanmış... Dünyada bu olaya Ekinoks adı verilmiş.
Ve Ekinoks cennette "sonsuz aşk" demekmiş...
6 Ekim 2012 Cumartesi
Kardelen ve Kar [Kiria]
Yaz mevsiminin son circirbocekleri oterken bir kardelen boy
vermis gunese kavusmak icin vaktinden once...
Etrafin beklediginden sicak olmasina sarirmis vakte karsi
gelen kardelen. Geceye sormus, 'Gunes ne zaman gelecek?'
Gece cevap vermis:'sabaha daha cok var' boynunu bukmus
kardelen. Gece yeniden dile gelmis:'gunes yoksa ay var minik kardelen'
Kardelen Ay'a ve yildizlara bakmis huzunle. Demiski:
'gunesten aldigi isigi yansitan biriyle ne isim olur ki benim?'
Gece yeniden sormus:'neden ariyorsun gunesi?' gulumseyerek
cevap vermis kardelen:'ne olur du ki gunes yuzunu dunyaya gostermeseydi ne
olurdu? Kar erimeseydi de ben karin koynunda huzurla yasasaydim'
Sasirmis gece. 'ama senin gunese sevdali oldugunu soylerler.' Demis
Sasirmis gece. 'ama senin gunese sevdali oldugunu soylerler.' Demis
Kardelen.: 'Onu soyleyenler yuregimi benden iyi mi bilecek'
'Benim tek dilegim, gunesten dogmamasini rica edip ruhuma
hayat veren karin koynunda yasamak...'
Gece, ne diyecegini bilememisken, bir kez daha soze baslamis kardelen: 'yillardir benim mevsimsiz cicege durusumu, gunesi gorme istegimi ask olarak yorumladi insanlar. Evet askti, ama gunese degil, varligimi borclu oldugum Kar'aydi sevdam... Ne zaman gunes yuzunu gosterse tum kardelenler kendilerini saran o beyaz huzurlu kollardan kaldirirlar baslarini, ama oyle bir sevgilidir ki Kar, eriyip giderken bile egdirmez benim basimi. Su olur koklerime karisir. Varligimda hayat bulur...Bu yuzden ki kardelenler sadece yukseklerde ve kolay bulunamayacak yerlerde acarlar."
"Neden?" diye sormus Gece merakli bir sesle, "neden yukseklerde?"
****
Devam edecek...
"Neden?" diye sormus Gece merakli bir sesle, "neden yukseklerde?"
****
Devam edecek...
4 Ekim 2012 Perşembe
Kardelen [Tnelu]
Bir rüya gördüm, sırılsıklam uyandım telaşla
Gözyaşlarımda boğulmak üzereyken yatağımın çarşafı.
Farklıydı, belki rüya belki de gerçeklerdi...
Sanırsın rüyaydı...
Dağlarda kar vardı
Bembeyaz bir hayattı
Tipiden göz gözü görmezken, yağan duygularımdı.
Karların arasında göğe ulaşmak isteyen bir kardelen boy vermişti apansız
Görmeyen gözlerim izledi göğe merdiven dayayışını o masum kardelenin
Bir başınaydı,
Ruhundan yitirmiyordu fırtınaya, tipiye inat
Göğe ulaşmak,
Güneşe ulasmaktı inancı...
Rüyasıydı...
Hayattı...
Uyanmak istemedim,
İzlemek istedim sonsuz gökyüzüne inat güneşe olan inancını,
Çabasını...
Rüyamdı...
Bir kardelen büyüyordu ruhumun karlı ovasında tipiye inat,
Duygusuz yürekli sokaklarda kaybettiğim adresleri hatırladım,
Sonra unuttum...
Bir kardelen büyüyordu ruhumda yüreksiz fırtınalara inat,
Kırıp döken,
İnsansı rüzgarlara inat,
Umutlu...
Sonra gökyüzü oldum
Ve sonra bulutlar...
İzledim sonsuz kalabalıkta bana yüzünü gösteren kardeleni hayranlıkla,
Hak ettim mi bu baş kaldırışı diye düşündüm...
Güneş miydim?
Kendi soğuk iklimine sıkışmış ben güneş olabilir miydim?
Elimi uzattım o asi ve yürekli,
Kalabalıklar arasındaki kardelene...
Uyandım...
Rüya mıydı?
Hayallerim kadar gerçekti...
Dokundum, hissettim...
Ve uyudum tekrar kardelenin gölgesinde...
Kiria, yaban gülü...
Ruhumun karlı ovasında asi bir kardelen...
Kiria...
Gözyaşlarımda boğulmak üzereyken yatağımın çarşafı.
Farklıydı, belki rüya belki de gerçeklerdi...
Sanırsın rüyaydı...
Dağlarda kar vardı
Bembeyaz bir hayattı
Tipiden göz gözü görmezken, yağan duygularımdı.
Karların arasında göğe ulaşmak isteyen bir kardelen boy vermişti apansız
Görmeyen gözlerim izledi göğe merdiven dayayışını o masum kardelenin
Bir başınaydı,
Ruhundan yitirmiyordu fırtınaya, tipiye inat
Göğe ulaşmak,
Güneşe ulasmaktı inancı...
Rüyasıydı...
Hayattı...
Uyanmak istemedim,
İzlemek istedim sonsuz gökyüzüne inat güneşe olan inancını,
Çabasını...
Rüyamdı...
Bir kardelen büyüyordu ruhumun karlı ovasında tipiye inat,
Duygusuz yürekli sokaklarda kaybettiğim adresleri hatırladım,
Sonra unuttum...
Bir kardelen büyüyordu ruhumda yüreksiz fırtınalara inat,
Kırıp döken,
İnsansı rüzgarlara inat,
Umutlu...
Sonra gökyüzü oldum
Ve sonra bulutlar...
İzledim sonsuz kalabalıkta bana yüzünü gösteren kardeleni hayranlıkla,
Hak ettim mi bu baş kaldırışı diye düşündüm...
Güneş miydim?
Kendi soğuk iklimine sıkışmış ben güneş olabilir miydim?
Elimi uzattım o asi ve yürekli,
Kalabalıklar arasındaki kardelene...
Uyandım...
Rüya mıydı?
Hayallerim kadar gerçekti...
Dokundum, hissettim...
Ve uyudum tekrar kardelenin gölgesinde...
Kiria, yaban gülü...
Ruhumun karlı ovasında asi bir kardelen...
Kiria...
30 Eylül 2012 Pazar
İki Hece Beş Harf [Kiria]
Bazen üşürsün Eylül'ün son sıcaklarında duyduğun cırcır böceği sesleri bile ısıtmaz içini...
Bazen ağlarsın, okyanusları dolduracağını sanırsın göz yaşlarının...
Bazen gülersin, kalbin kan ağlarken ıssızlığın ayak seslerini korkutmak istercesine...
Ve bazen düşünürsün...
Adı düşer diline, bahar yürür gidenlerin dondurduğu buz tutmuş hücrelerine...
Düşündükçe varlığının görünmez elleri sarar ruhunu
Düşündükçe derinlerine dalmak, onun ruhunda yeniden doğmak istersin
Susar, dinlersin... Kelimelere ihtiyacın kalmamıştır...
Bazen düşlersin...
Okuduğun her kelimede, esen rüzgarda O'ndan birşeyler vardır...
Düşlerin gerçek olmasını umut edersin...
Bazen dilersin...
Tanrıya uzanan ellerin olmuştur varlığı...
Adını oluşturan harfler besmelesidir artık dualarının.
İki hece ve 5 harfe dünyadaki tüm kelimelerin anlamlarını yüklersin "Tnelu"
Uzaklarında olsa da yakınındadır bilirsin...
Bazen ağlarsın, okyanusları dolduracağını sanırsın göz yaşlarının...
Bazen gülersin, kalbin kan ağlarken ıssızlığın ayak seslerini korkutmak istercesine...
Ve bazen düşünürsün...
Adı düşer diline, bahar yürür gidenlerin dondurduğu buz tutmuş hücrelerine...
Düşündükçe varlığının görünmez elleri sarar ruhunu
Düşündükçe derinlerine dalmak, onun ruhunda yeniden doğmak istersin
Susar, dinlersin... Kelimelere ihtiyacın kalmamıştır...
Bazen düşlersin...
Okuduğun her kelimede, esen rüzgarda O'ndan birşeyler vardır...
Düşlerin gerçek olmasını umut edersin...
Bazen dilersin...
Tanrıya uzanan ellerin olmuştur varlığı...
Adını oluşturan harfler besmelesidir artık dualarının.
İki hece ve 5 harfe dünyadaki tüm kelimelerin anlamlarını yüklersin "Tnelu"
Uzaklarında olsa da yakınındadır bilirsin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)